Haber

6 Şubat depreminde ölümlerin nedeni ihmal mi?

Esmanur GÜLBAHAR / Ahmet GÜNAY / HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) – 6 Şubat 2023’te Türkiye sisli ve acı bir sabaha uyandı. Sabah saat 04.17’de meydana gelen ve 65 saniye süren Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli depremi, öğleden sonra saat 13.24’te meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş/Elbistan merkezli deprem izledi. 45 saniye sürdü.

Türkiye’yi kasıp kavuran ve “Yüzyılın Felaketi” olarak kayıtlara geçen bu iki depremde 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüz binden fazla vatandaşımız yaralanmış, yüzbinlerce vatandaşımız evlerini kaybetmiştir. vatandaşlarımız kullanılamaz hale geldi.

Depremin ardından devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler birlikte çalışarak yaraların sarılmasını sağladı.

Peki depremin can kaybının bu kadar ağır olmasının sebebi nedir? Türkiye olası bir Marmara depremine hazırlıklı mı? Bursa’nın zemin etüdü nasıl?

6 Şubat depremiyle ilgili Herkes Duysun muhabirine açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, depremin bilançosunun yılların ihmalinden kaynaklandığını söyledi.

6 Şubat depremi nedeniyle resmi kurumların jeoloji mühendisi ekipleri talep ettiğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, deprem bölgesindeki binaların neden çöktüğü ve insanların neden can ve mal kaybına uğradığı konusunda araştırma yaptıklarını belirtti.

ER: 6 ŞUBAT SALLASINDA YILLARCA İHMAL VAR

Pek çok binanın zemin etüdü yapılmadığını, zemin etüdü yapılan binaların uygulamalarının denetlenmediğini belirten Engin Er, “7 arkadaşımızla birlikte ilk uçağa Hatay’a bindik. Oradaki çalışmaların nasıl yapılması gerektiğini belirledik. Sadece jeoloji mühendisleri değil, inşaat mühendisleri, mimarlar, savcılar ve olay yeri inceleme ekipleri de vardı. Orada saha çalışmalarına başladık. Yıllardır ihmalin olduğunu gördük. Yıllardır güvenlik açısından yapılmayan çalışmalar can ve mal kaybıyla sonuçlandı. Sadece can kaybının olduğu binalara gidebildik. Temel, beton, demir, plan ve proje konusunda eksikliklerin olduğunu gördük. Yönetmeliğe uygun binaların, yanındaki bina çökse bile ayakta kaldığını, herhangi bir can ve mal kaybına uğramadığını gördük. Bu çok büyük bir acıydı, orada duygulanmamak mümkün değildi. Tüm Türkiye işbirliği içindeydi. Önlem alınsaydı böyle bir olay yaşamazdık. İskenderun’da birçok binanın zemin etüdünün yapılmadığını, yapılan binaların uygulamasının denetlenmediğini gördük. İlk gittiğimiz bina 1,5 yıllık bir binaydı. Binada herhangi bir ölüm yaşanmadı ancak bina yola çöktü ve arabalar binanın altında kaldı. İnsanların araçlarda öldüğünü, arabaların paramparça edildiğini gördük. “Zemin özellikleri uygun olmayan binalarda çok sayıda can kaybı yaşandığını gördük.” söz konusu.

BURSA ESASLI ÇALIŞMA NASIL?

Bursa’da zemin etütleriyle ilgili birçok eksikliğin bulunduğunu vurgulayan Er, özellikle organize sanayi bölgelerinde zemin etütleriyle ilgili denetimlerin gerektiği gibi yapılmadığını ifade etti.

Yönetmelikte saha denetiminin bulunmadığını ve kontrol şirketlerinin sahayı denetleyecek konumda olmadığını kaydeden Er, “Bursa’daki planlamanın yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. En çok hasarın meydana geldiği yerler fay hatlarının üstüdür. 1/1000 imar planlarında Bursa’daki aktif fay hatlarının işaretlenmesi gerekmektedir. Ne yazık ki şu anda işaretlenmiyor. Sıvılaşma bölgelerine yönelik tedbirlerin daha sıkı alınması gerekmektedir. Maalesef Bursa’da da eksikliklerimiz var. 17 Ağustos’tan bu yana pek çok değişiklik oldu. 6 Şubat depreminden sonra başvurularda verilen ahşabın büyük bir kısmı artık verilmiyor ama hala eksiklerimiz olduğunu söyleyebilirim. Resmi kurumların aktif fay hatlarına bakın, kaç tane fay hattı var, hangi binanın hangi kısmından geçiyor? “Bu açıkça ortaya çıkıyor.” Şeklinde konuştu.

KAYAPA’DAN YENİŞEHİR’E 95 KM’LİK YENİ FAY HATTI

Kayapa’dan başlayıp Yenişehir’e doğru ilerleyen yaklaşık 95 kilometre uzunluğunda bir fay hattının daha bulunduğunu vurgulayan Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, bu fay hattının 7,3 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ve bunların Aktif fay hatları 1/1000 uygulama oranına sahiptir. Planlarında mutlaka işaretlenmesi gerektiğini belirtti.

HARMANCIK VE KELES HARİÇ BURSA’NIN HEPSİ TEHLİKE ALTINDA

2012’den önce 185 fay hattının bulunduğunu, şu anda ise 500’e yakın fay hattının bulunduğunu belirten Er, şöyle konuştu:

“Bursa’da Harmancık ve Keleş hariç tüm ilçelerimizde fay sınırları yerleşim yerlerinin içinden ya da kenarlarından geçiyor. 17 ilçemiz ve ilçelerin adını taşıyan 14 fay hattımız var. Sıvılaşma alanlarının detaylı incelenmesi gerekmektedir. Heyelan oluştuğunda yüzlerce binanın hasar gördüğünü görüyoruz. Su baskını nedeniyle can kaybı yaşayan bir iliz. Marmara Denizi’ne çok yakınız. Beklenen Marmara depreminin olacağı fay hattına çok yakınız. Tsunamilere de hazırlıklı olmalıyız. Yabancı bilim adamlarının açıklamasına göre 3 metre yüksekliğe kadar tsunami ihtimali var. “Planları tekrar masaya koymamız, doğal afetlere yönelik planlama yapmamız ve sıkı denetim yapmamız gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu